bugün

entry'ler (184)

sevilen şarkının vurucu cümlesi

i know someday you'll have a beautiful life,
i know you'll be a star in somebody else's sky,
but why, why can't it be, why can't it be mine?

borderlands 2

son zamanlarda oynadığım en zevkli oyunlardan diyebilirim. konusu ve mizahı oyuna öyle entegre edilmiş ki bir sonraki bölümde ne olacağını merak ederek oynuyorum. ayrıca diğer fps oyunlar gibi al silahı bak dalgana gibi değil de, her silahın ayrıntılı özelliği, koruma kalkanları ve özellikleri, experience point ve daha nice ayrıntı konulmuş. bunlar da oyuna daha çok kafa yorup eğlenmek adına güzel şeyler.
karakterlerin vermiş olduğu tepkilere ve diyaloglara ise gülmeden edemiyorum yahu. grafikleri ve seslendirmesine diyecek bir şey yok. efsane oyunlar listeme hızla giriş yaptı vicdansız. saatlerce oynayabilirim hiç sıkılmadan. zaten bilgisayar oyunları olmasaydı şu an amerika'da okurdum. vicdansız oyunlar.

acıkınca elleriyle kafasını sımsıkı tutan insan

pavlov'un köpeği öldükten sonra yerine istihdam edilen yaşam formudur. acıkınca elleriyle kafasını sımsıkı tuttuktan sonra pizza dilimi verilir. deney bundan ibarettir, dağılabiliriz.

her karikatür çizildiğinde katliam yapan din

ulan ne adamlar var. dalga geçildiğinde sarsılan inancın varsa sen zaten inanma amk ya. en azından git iman mı tazeliyosun, tekrar mı düşünüyosun ne yapıyosan yap. manyak mısın gidip öldürüyosun, öldüreni destekliyosun anlamıyorum ki.

edit: müslüman yapmamış diyen insanlar görüyorum, duyuyorum. şamanların işi olabilir. deli çünkü onlar. ayrıca zen budistleri de ayrı manyak, hesaba katmak gerek.

not: özünde iyi insan olan müslümanları tenzih ederim.

loreena mckennitt

sesinde fantastik öğeler bulunduran kadın.

fransız charlie hebdo dergisine saldırı

şu an elimde bira ile keyifle gerçek islam bu değil versus bu da mı gol değil karşılaşmasını izliyorum.

ayrıca islamofobi diye bir şey yok gözümde artık. apaçık gerçek tehdit olan bir şey nasıl fobi olur onu da anlamıyorum. avrupa ılımlı islamın, topraklarına doldurduğu eksik akıllı islamcıların cezasını çekiyor. önce insan olmak dahası özde iyi insan olmak gerek yani. din, ırk, görüş falan fark etmez, kötü kötüdür. ayrıca cinayeti, böyle bir kötülüğü karşılayacak başka bir kötülük yok.

ömrüm

kendi kendine mırıldınması bile imkansız olan, iç parçalayan, kalp acıtan, göğüs dağlayan cem karaca şaheseri.
her kelimesine, harfine sığınak kurarak; her tonlamasının, çıkışının ve haykırışının gölgesinde huzurlu bir akşam üstü usul usul iç çekmek istiyorum. biri çıkıp da bana ''hayal kırıklığının, boş vermişliğin, yalnızlığın, hasretin, sevginin, umudun ve aşkın şarkısını yapabilir misin estaban?'' derse ona yalnızca tanrılara özgü bir kibirle bakıp bu şarkıyı ithaf ederim.

ankara

özlediğim memleketim. özledim lan, çok pis özledim. kar başka bir şehrin hiç bir köşesine kızılcahamam'ın çamlığına, şentepe'nin manzarasına yakıştığı gibi yakışmıyor amına koyim ya.

bu saatte yapılacak en mantıklı sey

bir kadeh daha doldurmak, dolaptan bir bira daha çekmek, yandaki şişeye uzanmak, bir shot daha atmak, fondip çekmek vs.

bayağı alternatifi vardır.

platonik aşk

pamuğa özenle ekilen fasulye tanesini izleyen kaktüs gibi hissettirmektedir.

yazarların belirleyeceği imdb top10 listesi

pulp fiction
reservoir dogs
the island
after hours
fargo
shaun of the death(bu elemanların tüm filmleri bu sırada gerçi)
inception(marion cotillard, öhm)
lock stock and two smoking barrels
big lebowski
donnie brasco

joker: the grand budapest hotel

some one like you yu aşk şarkısı zannetmek

nevermind, i'll find someone like you. -siktiret. bulurum senin gibisini.
i wish nothing but the best, for you too. -ben de senin için sadece en iyisini umuyorum-
don't forget me, i beg, i remember you said:-; -kurban olayım unutma beni. bana şunu dediğini hatırlıyorum ki;-
"sometimes it lasts in love but sometimes it hurts instead" -bazen sürer aşk, bazense acıtır yerine-
sometimes it lasts in love but sometimes it hurts instead, yeah. -bazen sürer aşk, bazense acıtır yerine, ov yee acıtır bebeyim-

buradan bakınca da ayrılık mı yoksa aşk şarkısı mı olduğu belli olmayan şarkıdır. radyoda denk geldi az önce de nevırmaynd fazla sevmiyorum zaten bunu. bildiğim tek adele şarkısı. yazıldığı gibi okudun değil mi sanatçı ismini? eheh.

after hours

kendimi über şanssız hissettiğim zamanlarda izlediğim, aksine şanssızlığımı unutmayıp ''şimdi dünyada iki tane şanssız adam olduğunu biliyorum'' deyip üzüldüğüm scorsese şaheseri. kara mizahın uç ve aynı zamanda ücra köşelerinden.

harry kane

gol attıkça kendisini keşfetmiş gibi sevindiğim futbolcu. fm'de çocukluğunu bilirim bunun. asistanım bundan bir halt olmaz dese de geliştirmiştim onu zamanında, şimdi onu izliyorum lan çok güzel.

ayrıca hurricane olarak değiştirmiştim takma ismini. şampiyonlar ligi finalinde son dakikada attığı galibiyet golünde hurricane diye bağırıp mourinho tarzı diz üstünde kayarken kitaplığa çarpıp ezilme tehlikesi geçirdim. ağırlığın altında son sözüm yine spurs oldu.

ne demek damsız almıyoruz nee demek

bu serzenişten sonra içeride uyuşturucu kullanıldığına dair ihbar edip uzaktan izleyebilirsiniz.

ya allah deyip kombiyi 70 dereceye getirmek

yarın yokmuşçasına köklemektir. antik yunan güneş tanırısı helios'u kıskandırır.
(bkz: beni yak kendini yak kombiyi yak)

steam

sayesinde kadınları çok iyi anladığım mecra. indirimde olan oyunları adeta havada kaptım, gaza geldim indirimde olmayanları da kaptım. yüzümdeki poker face ifade ile all-in dedim, ekrana doğru ittirdim kredi kartlarını.
hani tıka basa dolu dolaplara bakarak giyecek bir şeyim yok diyorlar ya heh işte düşünün beyler. yürüyün açtığım koridordan.

finaller

amerika'nın üzerimize oynadığı oyundur bu vicdansız finaller. açılımını yaptığımızda, şöyle ki;
finals=fuck i never actually learned shit

sevgiliye laf atıldığında yapılacaklar

aga şimdi o durum içinde kendini bulduğun zaman istediğin kadar kültürlü, birikimli, eğitimli, salon adamı falan ol; fraksiyon, izdüşüm, bienal, konsolidasyon, paradigma falan saniyeler içinde duman oluyor, uçup gidiyor. seni mına koduğum, şimdi siktim tımarını amın feryadı deyip elemanın belasını oracıkta sikesin geliyor değil mi? yapabileceksen eyvallah yap tabii. ama sayıca fazlalarsa sessizce uzaklaşırken onlara bak ve gözündeki print screen tuşuna bas. teker teker bulup indirmek sana kalmış. adios.

çerkeslerin bu ülkeye kattıkları

ülkenin kuruluşunda rol oynayan, kurulduktan sonra bir çok mecrada koşturan çerkeslerden bir haber dangalakların tartıştığı konu. ayrıca çerkes tavuğu nedir lan? bir çerkes olarak öyle bir yemeğimiz yok bizim, sanırım çerkes'in tekinin tavuğunu çaldılar, çerkes tavuğu diye yediler amk.
unutmadan, çerkes ethem türkler için kahraman, çerkesler için haindir. bir öğrenemediniz. çerkesler size sözüm, çerkes ethem gibi lhepakolara yaranmaya çalışanların sonunu görün ders alın. lhepakolar için değil kendi milletiniz için çalışın. ne olduğu belirsiz çakmalardan olmayın.